20 Ağustos 2019 Salı

Başarmak İstiyorsan Eğer


                Ne yapman lazımdı ki bu soruya cevap bulabilesin? Hep bu soru üzerinden düşünüyorsunuz. Biraz kendi beyniniz üzerinden düşünün. Bir beynimde ne eksikti, iki ne gibi alışkanlıklarım yok, ne yapmıyorum da ben bunu bulamadım? Bir defa her şeyden önce tanıma gideceksin. Önce tanımı iyi anlayacaksın. Tanımsız olmaz. Ben bu soruyu sorduğum zaman kendi kendime coğunlukla cevabı bulamazdım, doğrusunu söyleyeyim. Ama cevabını bulduğum zaman da çoğu zaman cevap şuydu: Ben tanımı kaleye almamışım. İkincisiyse yaz! Yazdığın zaman çok net düşünüyorsun. Düşüncen çok açık oluyor. Ne yapmak istediğini, niyetini bilmiyorsun; ben şunu biliyorum ve şunu kanıtlamak istiyorum. Yaz! Yaz bunu, acıma kendine. Kağıt ve kalem neredeyse bedava. Yaz, yaz, yaz! Bu bir alışkanlık haline gelsin. 10 yıl içinde çok iyi olacaksınız. Söyleyeyim size, en iyileriniz 3 yıl… Ama yaz! Düşüncelerini yaz. Yazmak demek kendini sınamak demektir.  Kendini sınavdan geçirmek demektir. Görüyorsun doğrunu yanlışını. Sonra oku…
                Düzgün yaz. Beğenmedin yazdığını, bir daha yaz. Karalamaktan çekinme yazarken. Ben çok güzel yazdım ama yıllar sonra çok zaman kaybettirdiğini fark ettim bunun. Güzel yazmak zorunda değilsin, düzgün ve okunaklı şekilde yazacaksın.  Noktalı, virgüllü…
                Bakın eğer bir yere gelmek istiyorsanız bu sadece istemekle olmuyor. Bir şey yapacaksın. Başarmak istiyorsan eğer, bir şey yapacaksın. Başarmak istiyorum ile olmuyor; yarım saat çalışmakla olmuyor; sınavdan önce çalışmakla olmuyor; okuldan verilenleri öğrenmekle olmuyor…  Çok daha fazlası lazım! Eğer bunu yapmıyorsan dahi ile olsan başaramazsın. Benim var, dahi arkadaşlarım var. Gece gündüz çalışıyorlar. Gece gündüz çalışırlar, dur durak bilmezler. Hep öyleydiler.
                Dünyada bir sürü iyi yetişmiş; İsviçrelerden, Almanyalardan, İngilterelerden, Amerikalardan, en iyi okullardan; Oxford’dan, Princeton’dan… Daha iyi beslenmiş, sanat içinde büyümüş, soyut düşünce ile büyümüş, şiddet görmeden büyümüş, korkmadan büyümüş, zihni daha açık… Onlar öyle. Öğretmenleri daha iyi, koşulları daha iyi, her şey daha iyi! Kitaplar daha iyi… Kütüphaneler var, konserler var, balesi var, piyanosu var, satrancı var, şusu var busu var. Yani öyle büyümüş bir genç ile yarışıyorsun. Nasıl geçebilirsin onu? Normalde geçemezsin.  Nasıl öyle bir ‘ihtimal’ yaratırsın? Eşek gibi çalışırsın! Başka bir çaresi yok!
                Doğruya doğru işin içinde internet var, eşitlendi biraz daha şartlar. Hiç olmazsa internete girebilir oradan buradan ki Wikipedia da yasak. Al sana ülke, Wikipedia yasak. Peki, ben buna nasıl karşı çıkabilirim? Bilgi edinme hakkı yok mu anayasada? E o da yoksa anayasal haklarımızı elimizden alabilirsiniz. Ne kaldı ki bize?
                Babam da derdi: “Yoksulun tek bir şansı vardır, o da çalışmaktır.” Sadece çalışabilirsin, başka hiçbir şeyin yok. Bazısı çok güzel olur, bazısı çok çevik; spor yapar çevikliğini kullanır. Ama eğer Allah vergisi bir şeyin yoksa da tek çıkar yolun çalışmak. Yoksa ezilmek var. Geleceğin odur, ezecekler seni! İşte böyle…
                                                       ALİ NESİN-Başarmak İstiyorsan Eğer
Başarmak istediğini ve bunun ne gibi fedakarlıklar gerektirdiğini unutma.
O riski ne kadar çok istersen iste, alma.
Büyük risk büyük kayıp da getirebilir kazanç da oysa çok çalışmaktan alacağın tek sonuç başarıdır, bunu asla unutma.
Sana güveniyorum.

20 Nisan 2021

Burada kastedilen çalışmanın sadece masa başındaki çalışma olmadığını düşünüyorum. Artık o riski alıyorum ve o riskle beraber böyle bir çalışmayı sürdürebilmeyi hedefliyorum. Ayrıca biliyorum ki çok çalışmanın getireceği başarı, yanında mutluluk yoksa hiçbir şeydir. Mutlu olmak içinse risk almak gerekir. Buna yaşamak derler.



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder